Leyla Erbil’in kaleminden Türkiyeli Aydınlar… Aydınlarımız…

leyla

“Ne onu, ne de devrimci sayılan başka bir yazarı, ezilenler yoksullar bulmuş çıkarmış değildi! durup dururken işçi sınıfının yazarlarını bulan da onları ortalığa kabul ettiren de bizler, iletişim araçlarını elinde tutan bizler, işte öyle ev toplantılarında ya da meyhanelerde buluşarak, insanlar, sistemler, toplum biçimleri üzerine ilkeler koyan, kararlar alan biz aydınlardık; ve bana öyle geliyor ki halktan çok kendimiz için bulurduk o sanatçıları biz, bizim hoşumuza gidenleri önerirdik ortaya, “bu en iyisidir, bunu okuyun!” demek hakkını -halktan çok daha kültürlü olduğumuzdan ve kültürümüz halkın aklının almadığı ve anlamadığı birşey olduğundan- kendimizde gören küçük burjuva buyurganlarıydık. onlarsa neye uğradığının farkına varamamış, kendi tiyatrosundan, kendi sinemasından, yazarından, resminden yoksun -daha önce böyle zevkleri tatmadığına göre neden yoksun olduğunu da bilmeyen- sazını çalıp türküsünü söyleyen, el çırpıp göbek atarak, bazı bölgelerde halay çekerek, bazı bölgelerde horon tepip hampir çekerek, bizden iyi eğlenip giden, bize gereksinmeyen insanlardı…”

Leyla Erbil/ Karanlığın Günü

Yorum bırakın